İlber Ortaylı' nın okul hayatında, meslek hayatında ve akademik çalışmaları sırasında şahsen tanımış olduğu insanlar ile tarih sayfalarında karşılaşmış olduğu tarihî kişilikleri kısaca anlattığı bir yapıt Defterimden Portreler. İnsanı sıkmayacak bir üslûpla kaleme alınmış, ayrıntılara girmemekle beraber okuyanı o kişilerle ilgili daha derin araştırmalar yapmaya sevk edecek hususlara satırlarında yer veren bir başucu kitabı.
Kitabın ilk bölümünde tarihten isimlere yer veriliyor. Bilindik, yavan bilgilerin ötesinde kısa anekdotlarla geçmişin, orta seviye tarih bilgisine sahip çoğunluk tarafından çok iyi bilinmeyen yönlerine ışık tutuluyor. Yerli ve yabancı arşivlerin araştırılması ile ortaya çıkarılan gayriresmî tarihin izleri yansıyor satırlara. Okullarda öğretilen, okuyana dayatılmaya çalışılan tekdüze ve tek yönlü çıkarımların zavallılığını daha iyi anlıyor insan, bu tarz kitapları okuduğunda. Tarih ne yazık ki, tek kaynaktan okunduğunda insanı çok farklı ve yanlış yönlere sevk edebilecek bir bilim dalı. Olaylara, insanlara, fikir ve inanışlara çok farklı açılardan bakıldığında anlaşılıyor gerçekler. Tarihin edebiyat, hukuk, felsefe, iktisat, sosyoloji, arkeoloji ve burada saymaya bilgimin ve gücümün yetmeyeceği pek çok bilim dalı ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini insan daha iyi görüyor.
Kitabın ikinci bölümü ise ağırlıklı olarak İlber Ortaylı' nın şahsen tanıdığı veya eserleri aracılığı ile bildiği ve değerlendirdiği kişilere ayrılmış. Kaleme aldığı isimlerin çoğunu, o alanlarda çalışmamış olanların tanıması pek de olası değil. Bununla birlikte, böylesi isimsiz kahramanların ortaya koyduğu azimli çalışmaların ve kendilerinden sonrakilere bıraktıkları mirasın büyüklüğünü okuyunca, insan haklı olarak göneniyor. Tarih, arşiv araştırmacılığı, edebiyat, sosyoloji ve diğer birçok beşeri bilim alanında cumhuriyetin yetiştirdiği değerli bilim ve kültür insanlarına sahip olduğumuzu öğrenmiş oluyoruz bu eser sayesinde. Küçümsenmeyecek bir geçmişimiz olduğunu da...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder