Fantastik çocuk edebiyatının güzel örneklerinden biri olduğuna inandığım Tom Trueheart Karanlık Masallar Diyarı' nda ile tanışmam, canım kızımın okul kütüphanesinden alıp da bitiremeden iade etmek zorunda kaldığı bu kitabı benden satın almamı istemesiyle oldu. Eşimle birlikte hafta sonu gezerken girdiğimiz bir kitapçıda çocuk kitapları bölümünün en üst rafında bulduk kitabı. Neden sadece bir tane bulunduğunu merak edip sorduğumuzda, kitabı basan yayınevinin kitapları çok tercih edilmediğinden fazla sayıda getirtmedikleri cevabını aldık. Burada reklam yapmak amacında olmadığından yayınevinin ismini saklı tutacağım; ancak, bu yayınevinin çıkarmakta olduğu çocuk kitaplarının türlerinin en iyi örnekleri olduğunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim.
Kitap büyük bir sevinç yarattı, minik kızımın içerisine dünyaları sığdırdığı yüreğinde. Kendisi gayet güzel okuyabildiği hâlde kitabı geceleri uyumadan önce kendisine okumamı benden özellikle istedi. Ben de büyük bir zevkle bu isteğini yerine getirdim elbette.
Kitap, üç kitaptan oluşan serinin ikinci kitabı. İlk kitabı kızım kendisi okumuştu. O yüzden ikinci kitapta yer alan karakterleri zaten tanıyordu. Benim ise ilk tanışmamdı maceracı Trueheart kardeşlerle ve özellikle de en küçükleri olan Tom Trueheart ile... Kitap aslında ilkinin devamı niteliğinde kaleme alınmış. Serinin ilk kitabını henüz okumamış biri olarak karakterleri benim için tanıdık olmasa da farklı bir öyküye sahip olması itibarıyla yabancılık çekmedim okurken. Çocuklar için kaleme alınmış ve son derece yalın bir anlatıma sahip olmasına rağmen biz büyüklerin de okuması gerektiğine inanıyorum. Tabii en güzeli, çocuğunuz varsa sayfaların arasında onunla birlikte yolculuk etmek olacak.
Tom; evlenecekleri gün kötü kalpli Ormestone tarafından kaçırılan ağabeyleri ile onların müstakbel eşlerinin peşi sıra, insanların dilek tutmalarının yasaklandığı, masalların sonlarının hep kötü bittiği bir diyara, Karanlık Masallar Diyarı' na doğru yola çıkar. En yakın dostu karga Jollity' nin sırtında hiç bilmediği tehlikelere atılır gözünü kırpmadan. Karganın sırtında yolculuk yapabilmektedir; zira, Ormestone' un yardımcısı kötü kalpli orman cini onu parmak boyutuna küçültmüştür yapmış olduğu büyüyle. Küçük boyuna rağmen, babasının yapmış olduğu tılsımlı kılıcı elinde, kötülerle savaşır. Ormestone' un Masallar Diyarı' nı işgal etmek için toplamaya çalıştığı Karanlıklar Ordusu ' na karşı mücadele eder. Ağabeyleri ve en az onlar kadar cesur olduklarını ispatlayan müstakbel eşleri, masal prensesleri ile birlikte Karanlıklar Ordusu' nu yenmeyi başarırlar. Bu mücadelelerinde hiç tahmin etmeyecekleri biri onlara fark ettirmeden ve çok farklı bir amaçla yardım edecektir.
Kitap, içinde bulunduğu durum her ne olursa olsun insanın inancını yitirmediği ve mücadeleye devam ettiği sürece başarılı olacağını, zorlukları aşarak aydınlığa kavuşacağını özetliyor aslında. Zaafları yüzünden insanların düşebileceği durumları ve hedeflerini nasıl şaşırabileceklerini de gözler önüne seriyor. Yalın anlatımıyla çok şeyler ifade ediyor Ian Beck.
Kitabın en hoşuma giden yanı ise korkutucu olmaktan uzak anlatımıyla heyecan düzeyini hep yükseklerde tutması oldu. Artık uykum gelip "Bu akşamlık da bu kadar" diyerek kitabın kapağını kapattığımda kızım, bir bölüm daha okumam için ısrar ediyordu. Ne yalan söyleyeyim, göz kapaklarım kapanmıyor olsa kitabı okumaya devam eder ve aynı gece bitirirdim. Ne var ki, bazı geceler ben tüm heyecanımla sayfaları kelime kelime içime çekmekle meşgulken kızım çoktan uykuya dalmış oluyordu. Ertesi gece de uyuyakaldığı yerden sonrasını bana anlattırıyordu!...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder