15 Ocak 2019 Salı

Edebiyat Seferleri İçin Vapur Tarifeleri


Sevenleri kavuşturan, sevenleri ayıran, insanları hülya âleminin enginlerine eriştiren, diğer insanların iç dünyalarına pencereler açan, gizemle bezenmiş mekânlara hayal yelkenini fora eden gemi yolculuklarının tılsımını duyuran öykülerden örülmüş bir seçki...

Türk Edebiyatı'nın usta kalemlerinin sayfalara nakşettiği öyküler, okuyanı kâh bu dünyanın gerçekleriyle yüzleştiriyor kâh simgesel anlatımlarının buğulu sisiyle sarmalıyor. Bazen maviyi ak köpüklerle bezeyen bir şehir hatları vapurunun güvertesinde, güz güneşinin yürekleri ısıttığı bir ada seferi; bazen bir yük gemisinin sıcak ve gürültüyle bezenmiş daracık loşluğu zamanı ve mekânı oluşturur hikâyelerde.

Vapurun kalabalığı, içindeki yolcuların yalnızlığının aynası gibidir. Bir anne ve kızı, geçmişin hatırasıyla bezedikleri kısacık bir vapur yolculuğunu paylaşır. Bir başka anne kız, geçmiş günlerin sevdalısını arar şimdide. Toplumun farklı kesimlerinden insanlar, kendilerinin uydurduğu bir hiyerarşiye kanarak yaşar, fark edemeden "aynı gemide" olduklarını.

Vapurlar, gemiler kimi zaman uzakları yakın eden taşıtlardır; kimi zaman "an"ı sonsuzluğa eriştiren simgeler. Bir limandan başka bir limana erişmek için enginleri aşan; fakat, hiçbir zaman erimine varamayıp kendi hayatlarına hapsolmuş insanların mekânıdır gemiler.

Denizlerin enginliği hayatı; geminin kendisi ise insanoğlunun yaşamıdır çoğu zaman. Ve insan sorgular, yaşamının dümeninde kendisinin durup durmadığını. Bazen bir sanrı görmüşçesine dehşete kapılır dümende gördüğü kişiden dolayı. Zaman olur dümen boştur; zaman olur zincirlerle bağlıdır dümene. Kurtuluşu yokmuşçasına...

Öykülere hâkim havanın karamsarlık olması, belki de toplumumuzun genlerine yerleşmiş olan bu duygunun edebiyatımıza olan yansımasındandır. Yine de insanımızı, bizi anlatıyor bu öyküler.

Hiç yorum yok: