Bir Ada Hikâyesi serisinin son kitabı, önceki üç kitapta olduğu gibi Karınca Adası'na kürek çekerek varmaya çalışan bir ademoğlunun ruh halinin tasviriyle başlıyor. İşleyeceği cinayetin karanlığını yüreğindeki iyilik kırıntısıyla aydınlatmaya gayret eden, vicdanında yankılanacak nedamet çığlıklarını önceden duyacak kadar insanlığını yitirmemiş bir insanoğlunun iç hesaplaşmasıyla...
Çıplak Deniz Çıplak Ada, önceki üç kitap boyunca doruğuna ulaşan insan ruhundaki çalkantıların, endişelerin, korkuların, hasretin, sevilene olan özlemin; öz cümle, insanca olan tüm duyguların düğümlerinden kurtulduğu, yüreklerdeki çağlayanların durulduğu son durak. Mübadele sebebiyle Rumlardan boşalan köylere yerleştirilen Anadolu insanının şaşkınlığı, Yunanistan'dan sürülen Türklerin her geçen gün büyüyen, hiç iyileşmeyecekmiş gibi yüreklerinde için için kanayan sıla hasreti artık son bulacaktır. Sevgi tüm acıları dindirecek, yaraları iyileştirecek, sevenleri kavuşturacaktır. Vatan, "sevilen" ile yeniden keşfedilecektir.
Serinin son kitabı, vatanlarını yeniden kuran insanları yeni bir başlangıca ulaştırırken; Ege'nin doğusunu yüzyıllardır vatanları bilen Rumlar için de Yunanistan'da yeni; fakat, yabancı bir hayata uyanıştır. "Vatan" kavramının mensubu olunan milletten, etnik kökenden ve dinden bağımsız yaşanan bir değer olduğunu dile getiren Yaşar Kemal, bu defa balıkçılar piri Hristo Reis'in öyküsünü satırlarına aktarır.
Jandarmalara yakalanmamak için, yetiştirdiği balıkçıların ve tüm kendisini sevenlerin desteğiyle uzun süre saklanmasına rağmen kendisini bekleyen sondan kaçamayacaktır. Tüm bu zaman zarfında, babasını, babasının söylediği türküleri, Toroslar'a uzanan öyküsünü dillendirir. Barışla, sevgiyle, hoşgörüyle, umutla yoğrulmuş bir ömürdür satırlara yansıyan.
Bir Ada Hikâyesi; hayatlarını, umutlarını, hayallerini savaşlarda yitirmiş bir neslin hayata tutunuşunun, geçmişini unutamayan; ama, geleceğini geçmişinin acılarından arındırarak yaşama azminde olan insanların destansı öyküsüdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder