II. Meşrutiyet'i, İttihat ve Terakki iktidarını, İstiklâl Savaşı'nı yaşayan, eleştiren, yazıları sebebiyle sürgüne gönderilen, Yüzellilikler listesine dahil olup hayatının uzun bir dönemini Beyrut ve Halep'te sürgünde geçiren Refik Halid; Anadolu insanını, İstanbul yaşamını, Osmanlı'nın artık fiilen bulunmasa da kültürel etkisini hâlâ hissettirdiği Ortadoğu'yu betimleyen güçlü anlatımıyla, çizdiği portrelerle Türk edebiyatına damgasını vurmuş önemli yazarlarımızdan.
Derin gözlemlere dayanan öykü ve romanlarında, insan öğesini başarıyla ön plana çıkartan yazar; I. Dünya Savaşı ortamında türeyen sonradan zenginleri, fırsatçıları, karaborsacıları; hak etmeden kavuştukları zenginliğin nimetlerinden faydalanamayan sonradan görmeleri; özetle bozulan toplum ahlâkını, okurken insana edebi bir şölen sunan tasvir zenginliğiyle kaleme alıyor.
Cumhuriyet sonrası Anadolu'nun yalnızlığını, terk edilmişlikten henüz kurtulamamış ruhunu, insanlarının renkten, coşkudan, heyecandan nasibini alamamış tekdüze yaşantısını; yoksunluğu; aldatmaya, aldanmaya, riyakârlığa, güçsüzü ezmeye, bencilce sahiplenmeye eğilim gösteren insan karakterini hikâyelerinde başarıyla resmeden Refik Halid, erken dönem Cumhuriyet edebiyatımızda toplumsal hiciv türünün en önemli yazarlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.
II. Meşrutiyet'i besleyen özgürlükçü fikirlerin nasıl amacından saptığını, İttihat ve Terakki zihniyetinin despotizme nasıl dönüştüğünü ve ülkeyi savaşa sürükleyerek felakete zemin hazırladığını yaşayarak gören Refik Halid; Kurtuluş Savaşı hareketinin de bir iktidar mücadelesiyle sonlanacağı inancıyla Mustafa Kemal'in liderliğini yaptığı kurtuluş hareketini yeren yazılar kaleme alır. Osmanlı'nın 1908'den o güne dek yaşadığı siyasi karmaşanın bir uzantısı olarak gördüğü Millî Mücadele'yi eleştirdiği için Yüzellilikler listesine dahil edilerek sürgüne gönderilir. Ancak, sürgün yıllarında Atatürk'e göndermiş olduğu eserlerinde dile getirdiği samimi fikirleri sayesinde affedilir ve yurda döner.
Hayatını yazarak kazanan Refik Halid'in kaleme aldığı eserlerinde Türk insanının geçirdiği toplumsal, iktisadi ve kültürel evrim, gündelik hayatta yer bulabilecek gerçeklikteki kurgusal olaylarla dile getiriliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder