1941 yılının Aralık ayında Romanya'nın Köstence Limanı'ndan Filistin'e ulaşmak umuduyla yola çıkan Yahudiler'in dramını ve trajik sonlarını anlatmakla kalmayıp II. Dünya Savaşı'nda Türkiye'de yaşanan Nazi yanlısı hareketi de gözler önüne seren belgesel niteliğinde bir kitap. Yakın tarihimizin özellikle saklanan yanlarını okumak ve insanlık adına ibret almak için başvurulması gereken bir kaynak.
Tarih boyunca yaşadıkları topraklardan göç etmek durumunda bırakılmış Yahudiler'in kaderi, bu defa Köstence'den ancak İstanbul'a kadar ve insanlık dışı şartlarda süren bir gemi yolculuğunda yazılır. Avrupa'nın göbeğinden Balkanlar'a uzanan faşizmin zorbalığı, Romanya'da yaşayan Yahudiler'i Struma adlı köhne bir yük gemisiyle umuda yolculuğa zorlar. Binlerce dolar vererek bindikleri gemide ne yolcu kamarası vardır ne de yeterli sayıda tuvalet. İstanbul'a vardıklarında kara yoluyla Filistin'e ulaşacaklarını düşünmektedirler. Oysa Sarayburnu açıklarına vardıklarında dram başlar. Bağımsızlıkları için mücadele eden Yahudiler'in Filistin'e ulaşmasını istemeyen İngiltere, Türk hükümetine baskı yaparak gemidekilerin karaya ayak basmasına engel olur. Diğer yandan Almanya, Türkiye'deki Yahudi aleyhtarı hareketleri desteklemektedir. Sınırlarına Alman ordularının dayandığı Türkiye'de Atatürk milliyetçiliğinin ne denli saptırıldığını okumak, hükümetin izlediği Almanya yanlısı politikanın yansımalarına tanıklık etmek insanı hakikaten sarsıyor ve şaşkınlığa sürüklüyor. Savaşın ortasında kalmış bir ülkenin içine düştüğü açmazı anlasa da kabullenmekte zorlanıyor insan.
Günler geçip de karaya çıkma umutları sönmeye başlayan insanlar arasında pislik, yetersiz beslenme ve insanlık dışı şartlarda yaşamaya mahkûm ve terk edilmişlik sebebiyle hastalıklar baş gösterir. O güne dek inançlarını ve umutlarını yitirmeden hayata tutunan insanlar, saldırgan tavırlar sergilemeye başlar. Artık, içinde bulundukları gemiden başka yurtları olmadığını anlamışlardır. İstanbul'daki Yahudi cemaatinin sınırlı miktardaki yardımları umutsuzluğun büyümesine engel olamaz. Motoru arızalandığı için hareket edemez durumdaki gemi römorkör eşliğinde yeniden Karadeniz'e çekilir.
Struma'nın akıbeti, ShCh-213 numaralı Sovyet denizaltısı komutanının seyir defterine düştüğü şu notla tarih sayfalarına geçer: "ShCh-213 denizaltısı... 24 Şubat 1942 günü sabahı Struma adında korumasız bir düşman gemisiyle karşılaştı. Gemi, 1168 metrelik bir uzaklıktan başarıyla torpillendi ve battı... Astsubaylar, birlik komutanı ve resmen görevli olmayan astsubaylar ve torpili ateşleyen Kızıl Donanma gemicisi, cesaret gösterdiler".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder